19 Temmuz 2013 Cuma

Tuay Karaca Dikimevi





Merhabalar pek sevgili blogdaşlarım, öncelikle mübarek Ramazan ayının hepimize hayırlı olması temennisiyle, Rabbim ibadetlerimizi hayırlarımızı kabul etsin inşââllah, bizlere hidayet nasip etsin..

Bloğu biraz takip edenler bilir, şimdiye kadar hiç kimse için bir eleştiri yazısı yazmadım ama arkadaşımın başından geçen olayı yazmadan edemeyeceğim.
Efendim şöyle ki, arkadaşım nişanı için istanbulda bulunnan Tuay Karaca dikimevinden bi elbise spariş etti. Arkadaşın istanbula gitme imkanı olmadığı için ölçüleri alındı, modaevine verildi, anlaşıldığı üzere elbisenin ücreti verilen hesaba yatırıldı. Ancak ücret hesaplarına yatırılmasına  rağmen 1 hafta boyunca 'hesapta ücret görünmüyor' diyerek elbiseyi göndermeme şantajı yaptılar (bütün bunlar olurken nişana 1hafta kalmıştı). Sonunda elbiseyi gönderdiler. Ancak gelen elbisenin ölçüleri verilen ölçülerden 5cm eksik dikilmiş ve içli dışlı olan bluzun içi yok, yani tesettür abiyeyi transparan şekilde göndermişler:) Ayrıca şal için de anlaşılmasına rağmen şal yok. (En başta konuşulurken şalın fiyata dahil olduğunu söylemelerine rağmen bunu duyunca 'sizin fiyatınıza şal dahil değildi' dendi ayrıca!) Arkadaşım yine de içine badi ayarlayıp gecenin sonunda dikişleri patlayacak olsa da dikişleri ucuna kadar bi terziye açtırıp giyerek geceyi atlatmayı düşündü. Bu arada modacıya telefon açılıp olay anlatıldı, kendisi ölçülerin yanlış verildiğini elindeki ölçülere göre diktiğini söyledi, 'evde aldıysanız ölçüleri yanlış almışsınızdır' dedi, 'ölçüleri terziye aldırdık' deyince de 'mahalle terzisine mi aldırdınız, modaevine gitseydiniz' şeklinde cevap verdi. (Bu arada ölçüler gayet tecrübeli bi terziye aldırıldı, ölçü almanın terziyle modaeviyle ne alakası olabilir ki ayrıca, bi mezure ve gözü olan herhangi bi terzi bu işi yapabilir neticede)
Olayı bu kadar detaylı yazmamın nedeni her koşulda nasıl üste çıkmaya çabaladıklarını ve hatalarını asla kabul etmediklerini anlatmak. 
Neyse, bütün bunlardan sonra elbisenin başka birinin elbisesiyle karıştığı ortaya çıktı. Bu arada elbisenin geldiği gün perşembe, nişan pazar günü. 'Geri gönderin, yeniden dikip cumartesiye yetiştirelim' dediler. Yapacak başka bişey olmadığı için kabul edildi, yanlış elbise geri gitti, cumartesi öğlen yeni elbise geldi. Yani nişandan sadece bir gün önce! Ve bu süreçte bütün bu yanlışlara rağmen bir kere bile özür dilenmedi, 'bizim hatamız'' denmedi.
Üstüne üstlük gelen yeni elbisenin de düğmelerinde ilikleme payı yok, açmaya çalışırken kumaş yırtılıyor. Üzerinde siyah bi yağ lekesiyle gelen pudra rengi eteğin simetrik olmayan (bi tarafında iki katlı pile bi tarafında tek katlı pile dikilmiş, öyle basit bi hata da değil) pilelerini söylemeye sıra bile gelmedi, elbise o şekilde giyilip nişan atlatıldı.
Bu arada kendilerine giden elbiseyi şubeden bir türlü alamadılar. Şubeye gittiğinde kargo görünmüyormuş, aynı hesaba yatırılan parada olduğu gibi biz burdan kontrol ediyoruz görünüyor. Kargo geri geldi. Ve hala telefonda 'bakın burda mağdur olan benim' diyor kendisi, güler misin ağlar mısın:) Bu kadar şeyin üstüne arkadaş patlamış tabi, 'asıl biz mağdur olduk, bu sizin hatanız tabi ki telafi edeceksiniz, elbiseyi karıştırıp yanlış gönderen sizsiniz. Ayrıca bir kere bile bunun için özür dilemediniz, badi eksik gelir elbise karıştırılır nasıl iş yapıyorsunuz, göndermeden önce bi açıp kontrol edilmez mi paket, profesyonellikten bu kadar uzaksınız' demiş. Tabi bunların hiç birine cevap verilememiş. Ve kargoyu şubeden almayı beceremedikleri için adrese teslim tekrar gönderdik. (Başta şubeye göndermemizin nedeni; 2.elbise bize de adrese değil şubeye gelmişti, bu kadar da olmaz, hem yanlış yolluyosun hem de şubeye gönderip 'git al' diyosun)

Velhasılı kelâm, bu modaeviyle yaşadıklarımız bunlar arkadaşlar, olur da çalışmayı düşünen varsa bu yazıyı okuyup tekrar düşünmesini tavsiye ederim.

Tekrar hayırlı Ramazanlar..


2 yorum:

  1. Selam bir uğrayayım dedim :) Hayırlı Cumalar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teş. ederim, geç oldu ama hayırlı cumalar;)

      Sil