23 Haziran 2011 Perşembe

Gucci Rush,büyülendim!!

bugün bi işim için kızılayda dolaşırken ara sokakların birinde parfümler gözüme çarptı.rush'ın adını da hep duyuyodum ama hiç denemiştim.çünkü öyle popüler parfümlerden hoşlanmıyorum.


birincisi benim parfümüm biraz özel olmalı,öyle sokakta 10 kişinin 7sinde kokmamalı;) 


bir ikincisi parfümün modasının olmasını biraz saçma buluyorum.bu öyle zamanla değişecek bişey değil bence.


bi üçüncüsü de:) sık parfüm değiştirmeyi sevmem,dediğim gibi bu modayla değişen bişey değil.hatta kendisiyle bütünleşen,nerde o parfümü duysanız kendisini hatırladığınız insanlara da acayip imrenirim.hep öyle duyunca insanlara beni hatırlatacak,evladiyelik bi parfümüm olsun istemişimdir..


neyse,bi baktım bizim rush  tezgahtan bana göz kırpıyo:) karşılıklı bakıştık bi süre.
"boşuna heveslenme,ben kolay kolay parfüm beğenmemm" dedim kendüsüne,ama o şirin şirin bakmaya devam edince başka şansım kalmadı.bi kaç sn sonra yeni favori parfümümü bağrıma basarken buldum kendimi:)
geldiğimden beri gidip gelip sıkıyorum:) evde sıka sıka dibini getirecem şişenin:)


sanırım en kısa zamanda orjinalini alıcam..







aslında benim çok çok sevdiğim,vazgeçmeyi de hiç düşünmediğim bi parfümüm vardı.kendisiyle tanıştırayım sizi


yalnız bu parfüm maalesef güzel ülkemizde satılmıyo.almanyadan arkadaşıma getirtiyodum.hatta bi kaç kutu istiyodum genelde:) hihi:) 
ama en son geldiğinde bulamadığını söyleyince yıkıldım:( üretimden mi kalktı onun baktığı yerde mi yoktu bilmiyorum..


neyse,gelmek istediğim nokta şu ki,bu gucci rush benim bruno banani'ye inanılmaz benzemekte.ilk kokladığımda kendimden geçmiş bi haldeyken beynimin koku merkezinin bi kenarı da arkadan "ben bu kokuyu bi yerden hatırlıyıcam ama dur sen" diye fısıldamaktaydı:) ve bi kaç dk sonra jeton düştü:)


velhasıl kelam,eğer ki tatlı,pudramsı kokuları seviyosanız,dehşetle tavsiye ediyorum..


sevgiyle kalın..

22 Haziran 2011 Çarşamba

2.Ayakkabı vak'ası :)

başlıktan da anlaşılacağı üzre 2.ayakkabı tasarımımı da yaptımm:)
gerçe bu tam olarak hayal ettiğim gibi olmadı,basit duruyo,diğeri kadar kendini göstermiyo  ama zaten bunu tek bişeyle uysun diye yaptım.pembeli grili bi elbisem var,altına giydiğim gri babetlerim biraz eskiyince bu alanda bi açık oluşmuştu:) 


gelelim yapım aşamasına..

öncelikle pembe kurdeladan fiyonklar yaptım
aşağıdaki resimde gördüğünüz  beyaz tül parçayı t-shirt süslemesi için almıştım.hali hazırda terzimle görüşemediğim için daha aklımdaki kıyafet tasarımlarıyla ilgili bi girişimde bulunamadım:) dikiş nakış kutumda duruyodu öylece.
aslında kıyafet konusunda da hiç bişey yapmadım değil,bi t-shirt ve üzerine vatkalı apoletli bi ceket yaptım ama güzel fotoğraflayamadım,hem de fotoğraflarda durduğundan çok farklı duruyo üzerimde,henüz üzerimdeyken de çekilemedim.o kötü foto.ları yükleyip göz zevkinizi bozmak istemiyorum:) (yine çenem düştü konuyu dağıttım,hemen topluyorum:)) devam..

pembe daire içine aldığım kısımdan iki parça kestim.o parçalar da elde yapılabilir aslında,çok kolay.herhangi bi kumaştan 5 yapraklı bi yonca şekli kesip bu parçayı 4e katlayıp tutturuyosunuz,bu kadar..


ayakkabıları tek çekmeyi unutmuşum.onlar 20 tl'ye hemen hemen her ayakkabıcıda bulabileceğiniz düz babetlerden..

pembe fiyongun üzerine beyaz parçayı,onun üzerine de silikon tabancasıyla inciler yapıştırdım

ve son olarak da hazırladığım fiyonkları ayakkabının üzerine yine silikonla yapıştırdım..




ve kombini çantam;)



bu arada biraz önce kahveli irmik tatlısı denedim ve ortaya çıkan sonuçtan fazlasıyla memnun kaldım:) 

irmik tatlısını çok severim,hem yapılışının basitliği hem de irmikli şeylere olan düşkünlüğüm bunda en büyük etmen:) genelde de tepsiye arasına kakaolu bisküvi koyarak iki kat şeklinde yapıyorum.ama imkanım yoksa (şu an bulunduğum ve daha 8 ay bulunacağım ortamda tepsi olmaması gibi:)) direkt olarak kaseye döküp puding-muahllebi tarzında yemeyi de seviyorum.

kakao ve kahveli tatlılar manyağı biri olaraktan da "neden irmik tatlısının da kahvelisi olmasın,onun bi tiramisudan,efenime söyliyim bi browniden neyi eksik?" dedim kendi kendime:) yüzümü kara çıkarmadı sağolsun:) 

denemenizi tavsiye ederim.
fotoğraf ekleyemiyorum,sunum pek başarılı değildi.(duy da inanma,fotoğraf çekecek sabrım yoktu,ağzım yana yana daldım hemen demiyorum da:))

benden bu kadar,

öpüyorum hepinizi ;)

19 Haziran 2011 Pazar

benim olsunn

bu güzellik karşısında dayanamadım,gecenin bu saatinde bir çekiliş haberiyle karşınızdayım.sevgili nabrut'un bloğunda gördüm,Nurjan'LA Moda bloğunun sahibesinin maharetli ellerinden çıkmış bu bluz.. çok da güzel olmuş,ben bayıldım.siz de beğendiyseniz şansınızı deneyin derim ;)




katılmak için buradan buyrun..

11 Haziran 2011 Cumartesi

yeni dergimiz hayırlı olsun:) tesettür dergisi ; Âlâ

yeniden merhabalarr:)


bu postu size izmirden,evimden yazıyorum.ne kadar özlemişim ailece oturup,çay içip sohbet etmeyi.. tabi buraya gelmem baya bi maceralı oldu,sağolsun chp.nin zeka dolu yöneticileri cuma akşam tam iş çıkış saatinde ankaranın göbeğinde tandoğanda miting yapmaya karar verince ben her zaman rahat rahat yetiştiğim otobüsümü kaçırdım.tabi seçim olduğu için cuma akşamı bilet kalmayacağını da tahmin edersiniz.hangi firmaya sorsam "sabaha yardımcı olabiliriz" cevabını alıyorum.delirmek üzereyim,ertesi sabaha kalmam mümkün değil.ama ben canhıraş garajın altını üstüne getirip,bi firmada 1,5 saat sonrası için sadece tek bir bayan yeri buldum:) tam ben bileti alıyorum iki bayan bi erkek geldiler,"bize bi bayan yeri var demiştiniz" diye,adam dedi "onu biraz önce bayana sattık" bunlar "nasıl olur,bize söylemiştiniz" falan derken ben hemen kaptım bileti adamın önünden nolur nolmaz diye:) hem de cam kenarıymış:)




neyse yine çenem düştü,ben sizle başka bi haberi paylaşacaktım.ilk tesettür dergimiz çıkmış,hayırlı uğurlu olsun:) daha içeriğini inceleme fırsatım olmadı ama nasıl olursa olsun bu alanda ilk olduğu için okunmaya değer diye düşünüyorum.






adı Âlâ.. derginin kendi sitesi için buraya tık ;


içinde genelde istatistiki bilgiler var ama derginin tanıtım sayısı kitapçığına da aynı adresten ulaşabilir,hatta indirebilirsiniz.


gazetedeki tanıtım yazısı için buraya tık .


facebook'ta takip etmek için buraya , ve


twitter'da takip etmek için buraya tık .


dergiyi Gazete bayileri, NT, D&R ve seçkin kitabevlerinde bulabilirmişiz,en kısa zamanda ele geçirmeye çalışıcam:)


sevgilerimle..

7 Haziran 2011 Salı

yaptım,oldu :)

eveet,teknik nedenlerle biraz geç kalan yeni postumla karşınızdayım:) aslında bu postu  3-4 gün önce yayınlayacaktım ama dediğim gibi teknik nedenler nedeniyle bugün hazırlayabiliyorum.ne demişler geç olsun da güç olmasın,di mi ama:)

lafı fazla uzatmayayım efendim bendeniz ayakkabı tasarladım;) çıkış noktam trendyoldaki bi babetti (şu an markasını hatırlayamıyorum maalesef:( ).çok beğenmiştim ama biraz fazla tuzluydu.şöyle bi inceleyince aslında pek de zor bişey olmadığını farkettim.sonra güzel bi alışveriş yaptım.malzemeleri doğru seçmek önemliydi çünkü.

genelde çapa ve kraliyet arma temalı malzemeler kullandım

düğmeler 


burda aslında iki tane arma var.bi tanesi lacivert çapa,diğeri de üzerindeki simit:) iç içe geçirdim


düğmeleri armalara diktim 


bunlar da izmirden 15 tl ye aldığım babetler

  
kot kumaştan


kenarlarına japon yapıştırıcısıyla sutaşı geçtim,hazırladığım parçayı da yine japonla ayakkabının üzerine yapıştırdım.
vee işte sonuç:)






 bayrak fikri tamamen bana ait,modelde yoktu;) gerçe sağ ayaktaki biraz ters oldu ama olsun:p






bu da kombinlediğim çantam




hem beğendiğim bişeyi çok ucuza mal etmiş oldum,hem kendi tasarladığım bişeyi giyme zevkini tattım.aldığım iltifatlara da "kendim yaptım" karşılığı sonrasındaki o takdir ve beğeni karışımı bakışlar çok keyifli oluyo doğrusu:) hehe:)


eylemlerim sürecek:) izmirdeki terzimle görüştükten sonra giyisi tasarımına da el atıcam inş.:) istediğim gibi şeyleri her zaman bulamıyorum,özellikle de yazları.zaten uzun zamandır aklımda olan bişeydi diktirmek ve tasarlamak ama bi türlü fırsat bulamadım.bu sefer olacak,hissediyorum:p




haftasonu da istanbul'da güzel havanın tadını çıkardım:) özlemişim doğrusu.bi de kankilerimle birlikte olunca değmeyin keyfime:) 
benim için hep özel bi yeri olmuştur istanbulun.. havası bile farklı mübareğin:) il sınırından girer girmez hissetmeye başlıyo insan o kendine özgü dokusunu.. şehirlerin de ruhu olduğuna inanırım ben:) geçmişinden gelen,yaşayanların anlayışlarıyla şekillenen,kendine has bi kültürü var her şehrin..


fotoğrafları da paylaşırım belki,şu an bilemiyorum;)


şimdilik bu kadar.şimdi ufak bi alışveriş yapmak için dışarıya çıkıyorum.uğramayı planladığım yerlerden biri de ipekyol:) sevgili nakicim çok güzel şeyler yakalamış indirimden.şansım varsa ben de bişeyler bulurum:)

hepinizi öpüyorum ;)